Bizden Haberler

GastroAntep Kültür Yolu Festivali, yalnızca lezzet şölenleriyle değil, aynı zamanda gastronomi sektörünün geleceğini şekillendiren panelleriyle de dikkat çekti. Festival süresince düzenlenen 17 farklı panel, alanında uzman isimleri ve sektörün önde gelen temsilcilerini bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımının güçlü bir platformu oldu. 67 seçkin katılımcının yer aldığı panellerde, gastronomi ve turizm yazarlarından otel ve restoran profesyonellerine, yatırımcılardan butik tarım üreticilerine, ulusal ve uluslararası gıda markalarından gurme market temsilcilerine, akademisyenlerden kanaat önderlerine kadar geniş bir yelpazede sektör paydaşları görüşlerini dile getirdi. Geleceğe Işık Tutan Buluşmalar Her panel, alanında uzman konuşmacıların katkılarıyla hem akademik bilgi hem de saha tecrübesini bir araya getirerek katılımcılara ilham veren içerikler sundu. Sektördeki güncel gelişmelerin tartışıldığı bu oturumlar, aynı zamanda networking fırsatları yaratarak, katılımcılar arasında yeni iş birliklerinin kapısını araladı. GastroAntep kapsamında düzenlenen panellerle, gastronominin sadece bir mutfak sanatı değil, aynı zamanda bir ekonomi, kültür ve sürdürülebilirlik meselesi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu buluşmalarla Gaziantep, sadece lezzetleriyle değil; fikirleriyle de sektöre yön veren bir merkez haline geldi. PANEL 1: Gastronomi ve Güvenli Gıda Odağında Turizm Hizmet İhracatının Dönüşümü PANEL 2: Tarihi Mekanlarda Modern Konukseverlik ve Güvenli Gıda: Restorasyon, Butik Otelcilik ve Sürdürülebilir Yeme-İçme Kültürü PANEL 3: Gaziantep’in Yerel Lezzetlerini Dünya Mutfaklarına Taşımak İçin Şeflerin Yaratıcı & Sürdürülebilir Yaklaşımları PANEL 4: Geleneksel Lezzetlerin Markaya Dönüşüm Yolculuğu PANEL 5: Gıda Güvenliği PANEL 6: Gaziantep’ten Dünya Sofralarına Uzanan Coğrafi İşaretli Baklavanın Serüveni & Başarı Hikayesi PANEL 7: Gastronominin Halka Ulaşmasında Medyanın & TV Programlarının Gücü PANEL 8: Gelenekten Geleceğe Lokantacılık Kültürüyle Anadolu Sofralarını Yaşatmak PANEL 9: Coğrafi İşaretli Ürünlerin Yerel Ekonomiye Katkıları PANEL 10: Yemek Kitaplarıyla Köklerin Korunması&Türkiye’nin Mutfak Kültürünün Geleceğe Taşınması PANEL 11: Yeni Ürünler ve Destinasyonlarla Gaziantep’in Tanıtımı & Ekonomik Gücüne Katkı PANEL 12: Gıda Güvenliği & Sürdürülebilir Tarım Politikaları PANEL 13: Gaziantep Mutfağının Geleceği İçin Akademik Kurumsallaşma & Nitelikli Eğitimle Sürdürülebilir Mirasın Güçlendirilmesi PANEL 14: Yerel Üretim, Ekonomik Kalkınma & Şeflerin Sorumluluğu PANEL 15: Dünya Gastronomisinde Tatlıların Yorumlanması PANEL 16: Bir Tabağın Ardındaki Emekle Beyran ve Esnaf Lokantalarının Yolculuğu PANEL 17: Gaziantep'te Kadın Girişimciliği & Yerel Ekonomiye Katkısı

GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nin en dikkat çekici bölümlerinden biri, alanında uzman isimlerin katılımıyla gerçekleşen söyleşi programları oldu. Katılımcılar, gastronomi, sağlık, sürdürülebilirlik ve kültürel mirasın kesişim noktasında gerçekleşen bu oturumlarda; hem bilgi hem de vizyon kazandı.Festival kapsamında gerçekleşen söyleşilerde, sağlık alanının öncü ismi Prof. Dr. Tarkan Karakan, sürdürülebilir yaşamın etkili savunucusu ve beslenme uzmanı Dilara Koçak, Türkiye’nin sevilen MasterChefleri Somer Sivrioğlu ve Mehmet Yalçınkaya, ayrıca Türk mutfağına dair kapsamlı araştırmaları ve eserleriyle tanınan şef ve yazar Ömür Akkor katılımcılarla buluştu. Her biri, alanlarındaki uzmanlıklarıyla gastronomi ve yaşam kültürüne dair önemli mesajlar verdi.İyi Yaşamın Kodları: Yerel Kaynaklarla Sağlıklı ve Sürdürülebilir Yaşam YaklaşımlarıDilara Koçak / Beslenme Uzmanı & Sürdürülebilir Yaşam AktivistiBeslenme alışkanlıklarının sağlıklı ve çevre dostu temeller üzerine kurulmasının önemi vurgulandı. Koçak, yerel ve mevsimlik ürünlerin tüketiminin bireysel sağlık kadar gezegenimizin geleceği için de kritik olduğunu aktardı.Topraktan Sofraya: Lezzetin ve Doğaya Saygılı Üretimin Yeni Nesil VizyonuMehmet Yalçınkaya / MasterCheFYalçınkaya, gastronomide sürdürülebilirliğin temelini oluşturan “topraktan sofraya” yaklaşımını, üreticiden tüketiciye uzanan süreçte kalite ve etik değerlere dikkat çekerek anlattı. Yerel ürünlerin gastronomideki yükselen değeri ve bu değerlerin korunmasının yolları masaya yatırıldı.Akdeniz Diyeti mi? Anadolu Diyeti mi?Prof. Dr. Tarkan Karakan / İç Hastalıkları & Gastroenteroloji UzmanıKarakan, Akdeniz diyetinin sağlık üzerindeki bilimsel etkilerini açıklarken, Anadolu’nun zengin mutfak kültüründen ilham alan yeni nesil beslenme modellerini de değerlendirdi. Geleneksel diyetlerin modern beslenme alışkanlıklarına entegrasyonunun sağlıklı yaşam açısından taşıdığı öneme dikkat çekti.Anadolu’nun Sofrasından Dünyaya: Yerel Ürünler, Güvenli Gıda & Kültürel MirasÖmür Akkor / Türk Mutfağı Araştırmacısı, Şef & YazarAkkor, Anadolu’nun zengin gastronomi mirasının korunması ve dünyaya tanıtılması için yerel ürünlerin önemini vurguladı. Güvenli gıda üretimi ve sürdürülebilirlik ekseninde kültürel mirasın nasıl yaşatılabileceği konusundaki deneyimlerini paylaştı.Anadolu Lezzetlerinin İzinde: Yeni Nesil Mutfak Anlayışıyla Yerel Ürüne SaygıSomer Sivrioğlu / MasterChefSivrioğlu, Anadolu’nun yerel ürünlerini modern gastronomiye entegre etmenin önemine değindi. Geleneksel tatların yeni nesil sunumlarla nasıl buluştuğunu, hem yerel halkın hem de dünya mutfağının bu zenginlikten nasıl beslenebileceğini anlattı.GastroAntep Söyleşileri: Bilgi ve Vizyonun Buluşma NoktasıFestival kapsamında düzenlenen söyleşi ve paneller, katılımcılara gastronominin çok yönlü dünyasında derinlemesine bilgi edinme imkânı sağladı. Sağlık, sürdürülebilirlik ve kültürel değerler ekseninde yapılan bu tartışmalar, gastronomiyi sadece bir yemek deneyimi değil, yaşamın ve kültürün ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırdı.

GastroAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında, 13-14 Eylül tarihlerinde gerçekleşen “Uluslararası Local Chef Yarışması: Üniversiteliler”, genç yeteneklerin yaratıcılıklarını sergilediği, yerel ürünlerin yeniden keşfedildiği ve Gaziantep mutfağının gelecek nesillere nasıl taşınabileceğinin tartışıldığı ilham verici bir gastronomi platformu oldu.Yarışma, Gaziantep’in coğrafi işaretli ve lokal ürünlerini kullanarak hem geleneksel hem de modern tariflerin yaratılması, bu sayede yerel mutfak mirasının korunması ve küresel ölçekte tanıtılması amacıyla düzenlendi. İki gün süren etkinlikte üniversite öğrencileri, hem birbiriyle yarıştı hem de yöresel ürünlerle yaratıcı menüler ortaya koyarak ustalarından geri bildirim alma fırsatı yakaladı.Yarışma; gastronomi alanında eğitim veren 8 seçkin üniversitenin temsil edildiği takımlarla gerçekleşti. Her üniversite, üç kişilik öğrenci grubuyla yarışmada yer aldı. Yarışmacılar, Gaziantep’in yerel ürünlerini kullanarak hazırladıkları başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan özel menülerini jüriye sundu.Yarışma, Gürkan Keleş’in moderatörlüğünde gerçekleşti ve gastronomi dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan profesyonel jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmanın değerlendirme kriterleri arasında yaratıcılık, yerel ürün kullanımı, sunum estetiği, lezzet dengesi ve teknik yeterlilik yer aldı.Yarışma Temaları ve Ödüller1. Gün Teması: “Gaziantep’in Lokal Ürünleri ile Modern Yemekler”Modern gastronomi anlayışıyla yerel ürünleri yeniden yorumlayan takımlar arasında dereceye girenler şu şekilde oldu:1.lik Ödülü: Özyeğin Üniversitesi2.lik Ödülü: Medipol Üniversitesi3.lük Ödülü: Yaşar Üniversitesi🎖️ Mansiyon Ödülü: Nişantaşı Üniversitesi2. Gün Teması: “Gaziantep’in Lokal Ürünleri ile Geleneksel Yemekler”Geleneksel Gaziantep mutfağının özüne sadık kalınarak hazırlanan menülerde ise kazananlar şu şekilde sıralandı:1.lik Ödülü: Akdeniz Üniversitesi2.lik Ödülü: Gaziantep Üniversitesi3.lük Ödülü: Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji ÜniversitesiMansiyon Ödülü: Hasan Kalyoncu ÜniversitesiYerelden Küresele: Genç Şeflerle Mutfak Kültürüne Katkı“Uluslararası Local Chef Yarışması”, yalnızca bir yarışma değil, aynı zamanda geleceğin şeflerinin yerel ürünlerle güçlü bağlar kurmasını sağlayan kültürel bir eğitim sahnesi oldu. Gençler, bu platformda hem Gaziantep’in zengin mutfak mirasını yakından tanıdı hem de onu geleceğe taşımak için özgün tarifler geliştirdi. Festival boyunca hem akademik hem uygulamalı düzeyde dikkat çeken bu yarışma, gastronomi alanındaki genç yeteneklerin desteklenmesi ve yerel ürünlerin global gastronomi sahnesinde daha fazla yer bulması açısından önemli bir rol oynadı.

GastroAntep, yalnızca bir gastronomi festivali değil; aynı zamanda Gaziantep’in yüzyıllardır süregelen mutfak kültürünün, emeğinin ve hikâyesinin dünyayla buluştuğu eşsiz bir deneyim alanı. Bu festival, her lokmasında tarih, her tabağında sanat barındıran Gaziantep mutfağının bir kimlik ve kültür mirası olarak tanıtılmasını amaçlıyor.Bu yıl T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali kapsamında 7’ncisi gerçekleştirilen GastroAntep, Festival Park’ta kurulan “Lezzetler Sokağı” ile gastronomi tutkunlarını adeta lezzetler arasında bir yolculuğa çıkardı.160 Katılımcı | Binbir Tat: Gaziantep’in Sofrası Festivalde KurulduZengin içerikli bu sokak, 23 kamu kurumu, 1 hastane, 2 kadın kooperatifi, 82 yerel işletme (kebap, yöresel yemek, tatlı, dondurma, içecek, el işi ürünleri, gözleme, börek, dürüm, pastane, kafe), 30 bireysel katılımcı (el yapımı gıdalar, tatlılar, içecekler, el işleri), 6 Gaziantep Kent Konseyi Doğal Yaşam Pazarı standı, 16 firma ile birlikte toplam 160 katılımcıdan oluştu. Her biri Gaziantep’in köklü gastronomi mirasını yansıtan bu stantlar, yerel tatların yanı sıra bölgenin üretim gücünü, zanaatını ve kadın emeğini de ön plana çıkardı.Kebaptan Tatlıya, Baharattan Kurutmalığa: Antep’in Tüm Renkleri Bu SokaktaZiyaretçiler, Lezzetler Sokağı’nda Gaziantep’in coğrafi işaretli ürünlerini tatma, tanıma ve satın alma imkânı buldu. Meşhur Antep kebapları, tandır yemekleri, katmer ve baklava gibi tatlılar, yöresel içecekler, baharatlar, kurutulmuş sebzeler, salçalar, zeytinyağları ve çok daha fazlası bu özel sokakta gastronomi meraklılarını bekledi.Ayrıca el emeği göz nuru ürünlerin sergilendiği alanlar, sadece damaklara değil, gözlere de hitap etti. Kadın kooperatiflerinin ve bireysel üreticilerin sunduğu el yapımı ürünler, geleneksel üretimin sürdürülebilirliğine katkı sağladı.Gaziantep’in Lezzeti Dünya Sahnesinde Lezzetler Sokağı, sadece tatların değil, aynı zamanda Gaziantep’in üretim gücünün, kültürel çeşitliliğinin ve toplumsal dayanışmasının da sergilendiği bir vitrin oldu. Yerel üreticiler, esnaf, kadın girişimciler ve genç şefler bir araya gelerek Antep’in yemek kültürünü sadece tanıtmakla kalmadı, aynı zamanda geleceğe taşıdı.

GastroAntep Kültür Yolu Festivali, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, şehrin yedi farklı noktasında sanatseverleri 19 etkileyici sergiyle buluşturdu. Her biri kendi disiplininde özgün temalarla kurgulanan bu sergiler, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliğini çağdaş sanatla harmanlayarak izleyiciyle buluşturdu. Vatandaşların sergilere kolay erişimini sağlamak amacıyla oluşturulan Sergi Rotası ile ücretsiz ulaşım imkânı sunuldu; böylece şehirde bir sanat yolculuğu deneyimi yaşatıldı.Gaziantep Şehir Tiyatrosu Onat Kutlar SalonuAnadolu Masal Yolu Anlatımlı Masal Sergisi: UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun “Anadolu Masalları Projesi” kapsamında hazırlanan bu sergide, Anadolu'nun sözlü kültür mirası olan masallar, metinden görsele dönüştürülerek ziyaretçilere sunuldu. Özellikle çocukların ilgisini çeken sergi, geleneksel anlatıları modern bir yorumla sahneye taşıdı ve kültürel belleğin yeniden hatırlanmasına vesile oldu.Şehitkamil Sanat GalerisiPablo Picasso: Yaratılış Her Şeydir: Dünya’nın en ünlü ressamlarından Pablo Picasso’nun eserlerinden oluşan “Pablo Picasso: Yaratılış Her Şeydir” sergisi Kültür Yolu Festivali kapsamında sanatseverler ile buluştu. Picasso’nun gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan, tamamı orijinal ve mirasçılar tarafından onaylanmış 50 eser sergilendi. Lale Vakfı tarafından sanatseverlerle buluşturulan ve küratörlüğünü akademisyen Marcus Graf’ın yaptığı sergide, Picasso’nun sanatsal yolculuğu ve özel hayatının sanatına yansıması incelikli bir anlatımla ele alındı.Pürsefa HanıHa Halep Ha Antep: Türkiye Kültür Bakanlığı’nın himayelerinde ve Gaziantep Belediyesi’nin iş birliğiyle düzenlenen,Suriye ve Türkiye'den sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapan bu sergi, iki kültür arasında sanatsal bir köprü kurdu. Plastik sanatlar alanında üretilen eserler, Halep ve Antep’in tarihsel ve kültürel yakınlığını vurgulayan bir tema etrafında buluşturuldu.Zeugma Mozaik MüzesiMedeniyetlerin Mirası: Anadolu'nun binlerce yıllık kültür mirası, çağdaş sanat eserleriyle iç içe sunuldu. Geçmişten bugüne taşınan değerlerin modern yorumlarla yeniden şekillendiği sergi, sanat aracılığıyla zamanlar arası bir bağ kurdu.Şehzadeler Sultanlar Oyuncak Sergisi: Osmanlı dönemine ait oyuncak kültürü, özel yapım 41 oyuncakla sergilendi. Dev oyuncak deneyim alanları, masal anlatımı atölyeleri ve tarihi belgelerle zenginleştirilen içerik; hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik bir sergi-müze konsepti sundu.Cumhuriyetin 102.Yılında 102 Eser Sergisi: 102 arkeolojik ve etnografik eserin ilk kez gün yüzüne çıktığı bu sergi, Anadolu uygarlıklarının kültürel birikimini ve Cumhuriyet’in kazanımlarını bir araya getirerek geçmişten günümüze uzanan güçlü bir tarihsel anlatı oluşturdu.Gaziantep İpekyolu Seramik Sergisi: Fadliye Yılmaz Demir küratörlüğünde Gaziantep Üniversitesi tarafından düzenlenen sergide, İpekyolu’nun tarihi izleri, seramik sanatıyla yorumlandı. Katılımcı sanatçılar bölge kültürünü çağdaş formlarla yansıttı.Kahraman Emmioğlu Kültür ve Sanat MerkeziKuralsız Bağlantılar: 22 sanatçının çağdaş minyatür yorumlarından oluşan sergide, Doğu’nun zarif çizgileri Batı’nın ikonik görselleriyle birleşti. Geleneksel tekniklerin özgün formlarla yeniden yorumlandığı sergi, zamanlar ve coğrafyalar arasında görsel bir geçit sundu.Matraki: İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği tarafından hayata geçirilen bu özel proje ile Matrakçı Nasuh’un 16. yüzyıldaki menzilleri, çini, hat, dijital sanat ve yapay zekâ gibi farklı disiplinlerden 12 kadın sanatçının üretimleriyle yeniden yorumlandı. Sanat ile bilimin iç içe geçtiği bu özel projede, kültürel miras yenilikçi tekniklerle buluşturuldu.25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve MüzesiDiriliş'ten Kurtuluş'a Çanakkale ve İstiklâl Harbi: Nejat Çuhadaroğlu küratörlüğünde hazırlanan sergide, Çanakkale Zaferi'nden İstiklal Harbi'ne kadar süren mücadele, belgeler, fotoğraflar ve panoramik sunumlarla detaylandırıldı. Ziyaretçiler, Türkiye'nin bağımsızlık yolculuğunu yeniden deneyimledi.Quasimotho: Sanatçı, modern yaşamın birey üzerinde yarattığı ilkel ve teknolojik çelişkileri felsefi bir dille sorguluyor. Eleştirel anlatımı, görsel anlatılarla bütünleştirerek izleyiciyi derin düşünmeye davet ediyor.Cengiz Yatağan: Elif harfinin metaforik anlamı üzerine kurulu heykel yerleştirmesi, insanın dik duruşunu ve ruhsal olgunluğunu simgeliyor. Vav’dan Elif’e dönüşüm, yaşamın metafiziksel anlatımıyla birleşiyor.Ozan Oganer: Heykel sanatına danteli entegre eden Oganer, hem biçimsel hem de içeriksel dönüşüm yaratarak geleneksel el işçiliğini çağdaş plastik sanatla birleştirdi. Sergide panda, geyik ve ceylan temalı figüratif çalışmalar yer aldı.Beste Alperat: Kirigami ve cam-metal birleşimiyle oluşturulan balerin heykelleri, 13 kaçırılan kızın hikâyesi üzerinden kırılganlık ve direnç arasındaki dengeyi yansıttı. Zarafet, mitoloji ve özgürlük temaları bir arada işlendi.Yaşayan Miras:Antep İşi Nakış: Gaziantep’e özgü nakış tekniklerini sergileyen bu çalışma, geleneksel el sanatlarının korunmasına ve gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağladı.Türkiye'nin Minyatürleri Sergisi: Türkiye’nin çeşitli noktalarındaki somut ve somut olmayan kültürel mirası yansıtan 42 eserden oluşan karma sanatçılı bir seçki sanatseverlerle buluştu.Dijital Hareketli Minyatür Uygulaması: Nusret Çolpan’ın “Hisar”, “İskender Paşa” ve “Kızkulesi” temalı minyatürlerinden esinlenerek hazırlanan dijital uygulama, klasik sanatın dijital mecra ile buluştuğu etkileşimli bir deneyim sundu.Türkiye'nin Ustaları Belgesel Gösterimi: Farklı sanat dallarında usta isimlerin hikâyelerini anlatan belgeseller, izleyiciyi sanatın arka planına davet etti. Yaşayan İnsan Hazineleri’nin aktarımları, kültürel sürdürülebilirlik açısından önemli bir kaynak oluşturdu.Balıklı MeydanıGökyüzünden Türkiye Sergisi: Türkiye Foto Muhabirleri Derneği'nin “Türkiye Güzellikleri” kategorisinde ödül kazanmış 42 hava fotoğrafı, Türkiye’nin doğa, tarih ve kültür zenginliklerini gökyüzünden sundu. Sergi, bugüne kadar yirmiden fazla ülkede açılmış, Türkiye’nin görsel arşivini dünya ile buluşturmuştur.